Diyaframı Anlamak
Nasıl Çalışır?
Fotoğrafçılığın kutsal üçlüsü kesinlikle diyafram, enstantane hızı ve ISO’dur . Üçü, görüntülerinizi oluşturmak için birlikte çalışır ve üçü de lensden kameraya giren ışığın ne kadar gireceğini kontrol eder. Bugün diyafram açıklığını – onu nasıl anlayacağınızı ve fotoğrafınızı geliştirmek için nasıl kullanacağınızı öğrenicez.
Basitçe söylemek gerekirse, diyafram üç temel sütunun en görsel olanıdır. Diyafram ayarı sayesinde görüntünüzün ana konusu odakta olacak şekilde harika bulanık arka planlar oluşturabilir veya en yakın objeden aynı görüntüdeki en uzak objeye kadar herşeyi tümsel olarak odak noktasına getirebilirsiniz.
Diyafram açıklığı, aslında lensinizin içinden kameranıza ışık girmesini sağlayan deliğin boyutudur. Diyafram açıklığı ne kadar büyükse, kameranıza o kadar fazla ışık girer.
F-stoplar ve Diyafram Arasındaki Kafa Karıştıran İlişki
Diyafram açıklığının açıklaması kulağa basit geliyor olabilir ancak kafa karıştırıcı olabildiği yerlerde vardır.
f-değeri olarak da bilinen f-noktası, açıklığın boyutunu tanımlamanın bir yöntemidir ve yanlış anlaşılma ortaya çıkabilir çünkü daha küçük bir f-stop sayısı daha büyük bir açıklık anlamına gelir, dolayısıyla kameraya daha fazla ışık girer. Daha büyük bir f-değeri ise, daha küçük bir diyafram açıklığı anlamına gelir, bu da kameraya daha az ışık girmesi anlamına gelir.
Çoğu insan aynı şeyin daha fazlasını temsil eden daha büyük sayılara alışkındır, ancak diyafram açıklığı ve f-stoplarda durum böyle değildir.
Aşağıdaki bu tablo, lens açıklığının boyutunu ve ilgili f-duraklarını temsil etmektedir:
Alan Derinliği: Nedir ve Etki Yaratmak İçin Nasıl Kullanabilirsiniz?
Diyafram açıklığının boyutu, görüntünüzün ne kadarının keskin göründüğüyle doğrudan ilişkilidir.
Örneğin, f/22 gibi büyük bir f-stop size tüm ön plan ve arka planın odaklanmış bir görüntüsünü verecektir. Manzara fotoğraflarının çoğu daha yüksek f-stop’lar ile çekilir.
Öte yandan f/1.8 gibi küçük bir f-değeri, nesnenizi arka plandan izole edecek ve o odak düzleminde olmayan her şeyi bulanıklaştıracaktır. Sadece gözlerin keskin olduğu ve diğer her şeyin yavaş yavaş yumuşaklığa dönüştüğü yakın çekim portreleri düşünebirsiniz. Yiyecek fotoğrafçılığı, yiyecek maddelerini arka plandan ayırmak için sığ alan derinliğinin sıklıkla kullanıldığı başka bir alandır.
Geniş Alan Derinliği
Aşağıdaki resimde bir manzaranın geniş bir alan derinliğiyle nasıl çekildiğini görebilirsiniz (geniş f-değeri – küçük diyafram açıklığı)
Öndeki bitkilerden arkadaki dağlara kadar her şeyi görebiliyorsunuz.
Sığ Alan Derinliği
Ağaçtan sarkan bu meyve görüntüsü sığ alan derinliğinin mükemmel bir örneğidir (küçük f-noktası – geniş diyafram açıklığı)
Elmanın kendisi ve sarktığı dalın bir kısmıdamükemmel odaktadır, ancak odak, yaprak ve elmanın arkasındaki dal ile solmaya başlar ve arka planda tamamen bulanıklaşır. Bir konuyu etkili bir şekilde izole etmek için alan derinliği bu şekilde kullanılır.
Alan Derinliğinin Yaratıcı Kullanımları
Sığ bir alan derinliği kullanmak için sadece önünüzdeki konuya odaklanmak zorunda değilsiniz – genellikle bir satırın ortasındaki belirli bir öğeyi aynı öğelerden ayırmak için yaratıcı bir şekilde kullanılabilir. Aşağıdaki resimde olduğu gibi:
Öndeki ceketlerin nasıl odak dışı kaldığını, keskin görünen ceketlere doğru nazikçe girdiğini ve ardından görüntünün arkasına doğru tekrar düştüğünü görüyor musunuz? Bu, alan derinliğini kullanmanın gerçekten etkili bir yoludur.
Manzaraların yalnızca geniş bir alan derinliğinde, her şey önden arkaya keskin olacak şekilde çekilebileceğini düşünmeye kapılmayın. Bazen gerçekten güzel manzara çekimleri, aşağıdaki resim gibi sığ alan derinliği ile yaratıcı bir şekilde yapılabilir. Sadece görüntünün orta ön planı odaktadır, ancak yine de görüntünün ne hakkında olduğunu anlayabilirsiniz.
Hızlı ve Yavaş Lensler ve Anlamı
Daha önce ‘hızlı’ veya ‘yavaş’ lens terimiyle karşılaşmış olabilirsiniz. Lenslerin, diyafram açıklığının ne kadar büyük veya küçük olabileceği ve kameraya ne kadar ışık girebileceği konusunda bir sınırı vardır. Lensin maksimum diyafram açıklığı (küçük f-noktası) önemlidir, çünkü lensinizin içeri alabileceği ışığın sınırı budur.
Lensiniz f/1,2 veya f/1,4 gibi maksimum diyafram açıklığına sahipse, daha hızlı bir deklanşör hızı kullanabileceğiniz için hızlı bir lens olarak kabul edilir. Lensiniz f/4.0’lık bir maksimum diyafram açıklığına sahipse, o kadar fazla ışık giremez, bu nedenle doğru pozlamayı elde etmek ve telafi etmek için daha yavaş bir deklanşör hızı kullanmanız gerekir.
Hızlı lensler, yavaş lenslerden çok daha pahalıdır! Düşük ışık koşullarında çekim yapmak için çok kullanışlıdırlar. Ancak ne çektiğinize bağlı olduğunu düşünürsek çok düşük ışık gerektirmeyen durumlarda her zaman en iyi seçenek olmayabilir.
Prime ve Zoom Lensler
İki ana lens türü vardır.
Sabit lenslerin 40mm, 50 mm, 90mm gibi yalnızca bir odak uzaklığı bulunur, zoom lensler ise sizin yaklaşıp uzaklaşmanıza gerek kalmadan nesneyi yakınlaştırıp uzaklaştırmanıza olanak tanır.
Sabit lensler, zoom lenslerden çok daha az hareketli parçalara sahip oldukları için zoom lenslerinden daha iyi resim kalitesi verme eğilimindedir. Sabit lensler genellikle zoom lenslerden daha hızlıdır, yani maksimum f/1,2 diyafram açıklığı elde edebilirsiniz.
Zoom lensler, özellikle aksiyonu yakalamak için fiziksel olarak içeri girip çıkmak için zamanınız veya yeriniz olmayan spor veya sokak fotoğrafçılığı gibi hızlı hareket için çok kullanışlıdır.
Umarım bu makale, diyafram açıklığını ve bunun f-stoplarla ilişkisini daha iyi anlamanıza yardımcı olmuştur.
AJANS
HİZMETLER
ÇÖZÜMLER
KAYNAKLAR
İLETİŞİM
Bültenimize kaydolun