E-posta Açılma Oranlarınızı Artırmak için 11 İpucu

 

E-posta pazarlaması için e-postanızın genel açılma oranları nasıl artırılır?

Gönderen itibar puanınızın öneminden bahsetmiştik , E-postanız gelen kutusuna ulaştığında, açılacağından emin olmanız önemlidir. Açılma oranlarınızı nasıl artıracağınıza dair bazı ipuçlarını bu makalede sizler için derledik.

2021 yılında her gün ortalama 347 milyar e-posta gönderildiğini biliyor muydunuz?

Teknolojinin geleceğine rağmen, e-posta pazarlaması mevcut en iyi pazarlama araçlarından biri olmaya devam ediyor.

Başlangıç

İlk adımda e-postalarınızı gelen kutularına iletmek için gerekli olan adımı tamamladınız. Bir sonraki adım, alıcıların onları açmasını sağlamaktır. Pazarlama kampanyalarınız e-posta açma oranlarınız kadar güçlüdür. Herkes harika bir e-posta yazabilir ama önemli olan, okunan e-postalar yazmaktır.

Açılma oranlarınızı takip etmenin faydaları sonsuzdur. E-posta pazarlama kampanyalarınızın nasıl yürüdüğü konusunda size değerli bilgiler sağlar ve bu kampanyalar için yatırım getirinizi tahmin etmenin harika bir yolunu sunarlar.

Kısacası, kampanyalarınızdan en iyi şekilde yararlanmak için alıcıların e-postalarınızı tıklamasını sağlamanız gerekir. Burada, e-posta açma oranlarınızı artırmak için atmanız gereken en iyi adımları açıklayacağız.

1. Güncellenmiş bir e-posta listesine sahip olun

Sadık müşterileriniz olsa da, her zaman sizden haber almak istemeyebilirler. E-postalarınızı alan ve gerçekten e-postalarınızı almak isteyen kişilerin iyi bir oranına sahip olmaya çalışmak önemlidir. Listenizi taze tutmak için, etkin olmayan aboneleri gözden geçirmek ve kaldırmak iyidir.Temel kural: Son altı ay içinde e-postalarınızdan herhangi birini görüntülemek için giriş yapmamış kişileri inaktif olarak tanımlıyoruz.

Silme işlemine başlamadan önce, abonelerinizin yeniden etkileşime geçmesini sağlamak için birkaç seçeneği burada bulabilirsiniz. E-postaların alıcının dikkatini çekeceği ve listenizden kaldırılacağını bildireceği bir geri dönüş kampanyası oluşturarak başlayın. Bunu yapmanın en iyi yolu, e-postalarınızın önemini ve değerini vurgulamaktır, onların heyecan verici bir fırsatı kaçırmalarını istemezsiniz.

Erteleyen alıcılarınızı canlandırmak için gönderebileceğiniz bazı örnek e-postalar.

Son bir ilmek çabası olarak “Sizin için uygun değil mi?”, “Artık ilginizi çekmiyor mu?”, veya son olarak “İçeriklerimiz sizin için yetersiz mi kalıyor?” gibi konu satırlarını kullanabilirsiniz.

Bu konu satırları, sizinle alıcı arasında bir ilişki duygusu verir. Bunun kişisel bir mesaj olduğunu ne kadar çok hissederlerse, e-postanızı açma olasılıkları o kadar artar.

Abonelerinizle daha fazla görüşmek için, artık sizden gerçekten haber almak isteyip istemediklerini görebilirsiniz. Onlara listenizin aboneliğinden çıkma seçeneği sunun. Sizden hâlâ haber almak isteyip istemediklerini onlara her hafta sormanıza gerek yok, ancak arada bir veya bir süredir aktif değillerse, onlardan hızlı bir güncelleme isteyebilirsiniz.

Son olarak, yanıt almak için koyduğunuz teşvik nedeniyle daha yüksek yanıt oranı elde etmek için bir anket yapmayı bile deneyebilirsiniz. Onlara ücretsiz bir hediye kartı veya katılmaları halinde ürününüz için özel indirim vererek onları teşvik edin. Bu, yalnızca e-posta açılma oranlarını artırmakla kalmaz, aynı zamanda web sitenizdeki etkileşimi de artırır. Bir taşla iki kuş. Müşterilerinize harika içerikler sunun – ne okumak istediklerini bulun ve onlara özel hissedecekleri bir şekilde sunun. Bu, onları sağladığınız içerikle ilgilenmeye teşvik edecektir.

Sonuç olarak, e-posta listenizin eskimesini istemezsiniz. Bunları güncel tutun ve ilgili kullanıcılarla doldurun. Aktif olmayan ve ilgisiz alıcıları çıkardıktan sonra oranınızın arttığını göreceksiniz.

2. Listelerinizi Segmentlere Ayırın!

Listelerinizi bölümlere ayırarak, hedef kitlenizi daha kişiselleştirilmiş bir temelde hedeflemeye başlayabilirsiniz. Artık müşterilerinize alakasız veya ilgi çekici olmayan bilgiler göndermeyeceksiniz. Hedefli e-postalar gönderdiğinizde, alıcılar gerçekten ilgilendikleri ve onlara verdiğiniz bilgilerle ilgilendikleri için daha yüksek e-posta açma oranları göreceksiniz.

Eğlenceli Bilgiler: Listelerini segmentlere ayıran pazarlamacıların %39’unun daha yüksek e-posta açma oranları elde ettiğini ve %28’inin daha düşük bir abonelikten çıkma oranı gördüğünü, %24’ünün ise daha iyi teslim edilebilirlik ve gelir elde ettiğini biliyor muydunuz?

Nasıl segmente edilir?

Listelerinizi bölümlere ayırmaya başlamak için e-postalarınıza etiketler koymaya başlamanız gerekir. Bu etiketler, müşterilerinizin dahil olduğu farklı kategorilere özel olmalıdır. Örneğin, müşterileri satın alma tercihlerine göre veya ücretsiz planınıza göre, ödeme yapan müşterilere göre hedefleyebilirsiniz. Veya satın aldıkları belirli ürünlere, demografiye veya ilgi alanlarına göre segmentlere ayırın. Promosyonlarınızdan birinde katılım seçeneğini seçtilerse, daha da iyi! Onlara tam olarak ne göndereceğinizi biliyorsunuz!

Listelerinizi bölümlere ayırdıktan sonra, alıcılarınızı, ilgi alanlarını ve hangi konu satırlarının onları pazarlama kampanyalarınızla etkileşime sokacağını çok daha iyi anlayacaksınız.

E-postalarınız, müşterilere değer sağladıkları anlamına gelen her tıklamada bir varlık vermelidir. Müşterilerinize e-posta yoluyla sürekli bir şeyler verdiğinizde, e-postalarınızı açmak isteyeceklerdir.

Segmentlere ayırarak, gerçekten ilgilenen müşterilere değerli bilgiler sunun.

3. Spam Filtrelerinden Kaçının

Bu adım, herhangi bir başarılı e-postada çok önemlidir. E-postalarınızın teslim edildiğinden ve işletme adınızı kara listeye girme riskine sokmadığınızdan emin olmak istersiniz. Teknoloji ilerledikçe e-posta güvenliği ve spam filtreleri de gelişiyor. Daha karmaşık hale geldiler ve e-postanızı spam klasörüne düşürmekten pişmanlık duymuyorlar.

Evet, en iyi e-postalarınız bile, uygun önlemleri almazsanız spam klasörüne düşebilir.

Spam olarak etiketlenmekten kaçınmak için atabileceğiniz birkaç adım şunlardır:

• E-postalarınızı gerçekte kaç kişinin almak istediğini hesaba katın. E-posta listelerinize gerçekte kaç alıcının katıldığını iki kez kontrol etmelisiniz.
• Kampanyalarınızı iyi ve saygın bir IP adresi üzerinden gönderin; bu, kara listeye alınmadığı veya spam olarak işaretlenmediği anlamına gelir.
• Doğrulanmış alan adlarına gönderin, geçerli e-posta adreslerine gönderin.
• Kampanyalarınızı kişiselleştirmek ve alıcı için daha bireysel hale getirmek için birleştirme etiketlerini kullanın.
• Abonelere e-postalarınızı nasıl beyaz listeye ekleyeceğinizi, e-posta adresinizi doğrulanmış bir adres olarak nasıl işaretleyeceğinizi ve sizi adres defterlerine nasıl ekleyebileceklerini gösterin.
• E-postalarınızda indirimli veya spam içerikli kelimelerden kaçının. ‘Şimdi satın al’ veya ‘indirim’ gibi kelimeleri kullanma miktarını en aza indirmeye çalışın.
• Konu satırlarınız ve içeriğinizle yem atmayın. Örneğin, doğru olmayan sözler veren veya bir ürün hakkında yanlış bilgiler veren bir konu satırına sahip olmayın. Müşteriler farkı anlayacak kadar bilgilidir.
• Abonelerinizin posta listenizden çıkmaları için her zaman kolay bir yolunuz olsun. En yaygın olarak e-posta pazarlamacıları, gönderdikleri her e-postanın altına bir ‘abonelikten çık’ düğmesi ekler.

E-posta kampanyalarınızı en üst düzeye çıkarmak için, spam olarak işaretlenmekten kaçınmak için mümkün olan her şeyi yapmanız gerekir. Yukarıdaki ipuçlarını takip etmek, e-postalarınızın sorunsuz bir şekilde ulaşmasını sağlamalıdır.

4. E-postalarınızı göndermek için doğru zamanı seçin

‘Zamanlama her şeydir’, bu e-posta pazarlamasında bile geçerlidir. Zamanlama, e-postanızın açılıp açılmaması üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. E-postalarınızı gönderdiğiniz gün ve saati aklınızda bulundurun.

Profesyonel İpucu: Uluslararası bir listeniz varsa zaman değişikliklerini de hatırlamalı ve listenizi buna göre bölümlere ayırmalısınız.

E-postalarınızı göndermek için mükemmel zamanın bir tarifi olmasını isterdik, ancak gerçekte bu, abonelerinize bağlıdır. Önerdiğimiz yöntemlerden biri A/B testidir. Bu, adres defterinizin e-postanızı hangi zaman dilimlerinde açma olasılığının daha yüksek olduğunu belirlemenize yardımcı olabilir. Bu bilgileri gelecekteki pazarlama kampanyalarına taşıyabilir ve zaman geçtikçe e-posta açma oranlarınızı artırabilirsiniz.

Mailchimp anket sonuçlarına göre, e-posta kampanyalarınızı göndermek için en iyi zamanın hafta sonlarına karşı hafta içi olduğunu belirtir. Ve genel olarak konuşursak, saat 10:00 gibi en yüksek açılma oranı gösterilmektedir. Ek olarak, yaptıkları araştırma, gönderdiğiniz içeriğin türünün, gönderdiğiniz zaman kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Experian tarafından yapılan bir başka çalışma da, çalışma günlerinde daha yüksek açılma oranları gibi aynı sonuçları vermektedir, ancak günün saati farklı. Experian’ın verilerinde, en yüksek e-posta açılma oranlarının öğleden sonraları olduğunu gösteriyorlar (oysa MailChimp sabahlarıydı).

Bu iki şirketin, çalışma günleri boyunca daha iyi bir e-posta açma oranına sahip olacağı konusunda hemfikir olduklarını söyleyebiliriz. Bu nedenle abonelerinize dayalı olarak kendi testlerinizi yine de yapmalısınız.

Abonelerinizin zihnine girmeye çalışın, ne yapıyorlar? Sabahları mı yoksa akşamları mı etkinler? Satın alma kalıpları var mı? E-posta pazarlama kampanyalarınızı ne zaman göndereceğinizi mükemmelleştirirken tüm bu faktörler dikkate alınabilir.

5. Konu satırınızı POP yapın

Konu satırları ‘yap ya da boz’ olabilir. Konu satırlarınız üzerinde çok fazla baskı var çünkü bu, alıcılarınızın gördüğü ilk pasajdır ve ardından e-postanızın açılmaya değer olup olmadığına karar verir.

E-posta pazarlaması yeni bir araç olmadığı için, birçok şirket konu satırlarını geri dönüştürdü ve yeniden kullandı, bu nedenle aboneler artık onları görmezden geliyorlar. Rekabetten sıyrılmak ve öne çıkmak için daha yaratıcı ve daha kişisel konu satırlarına sahip olmanız gerekmektedir.

Mükemmel konu satırını oluşturmak için birkaç ipucu:

• Merak uyandırın. Konu satırınızda bir abonenin teklifinizi merak etmesini istersiniz, karmaşadan kaçının ve istediklerine odaklanın.
• Sayıları kullanın. Konu satırlarındaki sayılar okuyucularda güven duygusu yaratan çekici bir ruha sahiptir.
• Kişisel yapın. Alıcıyı bir arkadaştan mesaj alıyormuş gibi hissettiren bir şaka veya konuşma tonu kullanabilirsiniz.
• Abonelerinizin konuştuğu dili kullanın. Onlarla aynı kelimeleri veya cümleleri kullanan bir konu satırına sahip olmalısınız.

E-posta pazarlaması devam ederken konu satırları yanıltıcı olabilir ve buna özen göstermelisiniz, ancak alıcılarınızın ne söyleyeceğinizi görmek için istekli olmaları için yaratıcı ve kişisel olmaya çalışmakta önemlidir.

6. Tek bir kişiye yazıyormuş gibi yazın

Bir konu satırı taslağı oluşturduğunuzda, bunun binlerce alıcı için olduğunu düşünmeniz doğaldır. Ancak, bir kişiye yazıyormuş gibi yazmaya başlamanız çok daha etkili ve verimlidir. Bu etkili e-posta pazarlama biçiminin anahtarıdır, alıcı kişiliğini gerçekten bilmek ve anlamaktır. Sevdiklerini, sevmediklerini ve değerlerini bilmeniz gerekir. Sahip olduğunuz abone türlerine gerçekten dokunun.

Alıcı kişiliğini nasıl anlarsınız?

Alıcı kişilikleri harikadır çünkü size alıcılarınızın istek ve ihtiyaçlarını kendinizin önüne koymanızı hatırlatır.

• Kapsamlı bir kitle araştırması yapmanız gerekir. Bu, sadece içgüdüsel değil, gerçek dünya verilerine dayanacaktır. Yaş/cinsiyet/konum/dil gibi ayrıntıları karşılaştırın.
• Müşterilerinizin en çok hangi kanallarla etkileşim kurduğunu öğrenin. Bu, halihazırda kullandıkları siteleri hedeflemenize yardımcı olacaktır.
• Sorunlu noktaları tanımlayın. Müşterileriniz hangi sorunları çözmeye çalışıyor? Onları tutan ne? En iyi ve en kişiselleştirilmiş pazarlama kampanyasını oluşturmak için bu bilgileri kullanın.
• Nasıl yardım edebileceğinizi anlayın. Sorunun bir kısmını nerede hafifletebileceğinizi belirleyin ve ifade edin.
• Alıcı kişiliğini oluşturun. Bu döküm, müşterilerinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Örneğin, Ankara’da bir teknoloji şirketinde çalışan 40 yaşında, 2 çocuklu bir erkeği hedef alıyor olabilirsiniz.

Pazarlama kampanyalarınızı kişiselleştirmek ve e-posta açma oranlarınızın artışını izlemek için yukarıdaki tüm bilgileri kullanın.

7. E-posta açma oranlarınızı iyileştirmek için bir arkadaş gibi yazın

Bu fikre değindik, e-postalarınızı hazırlarken binlerce müşteriyle konuşuyormuş gibi değil, bir arkadaşınızla konuşuyormuş gibi yazmalısınız. E-posta pazarlamasının en etkili şekli, alıcılarınızın bir düzeyde güven hissetmesidir.

Yargıç siz olun: Şu iki konuya bir bakın, hangisinin açılma olasılığı daha yüksek?

“Müşterilerimize tasarruf sağlıyoruz”

Veya

“Bu anlaşmayı kontrol etmelisin”

İkinci seçenek çok daha fazla tıklanacak (ve böyle düşünmüyorsanız, muhtemelen bu makaleyi baştan okumalısınız). İkinci seçenekle, e-postanın çok daha kişisel görünmesini ve tüketici olmak için çok daha az baskı olmasını sağlar.

8. Harika içerikler yazın.

E-postalarınız, her gönderdiğinizde harika ve değerli içeriğe sahip olmalıdır. Ne yazık ki, kullanıcılar gönderdiğiniz harika e-postalardan daha çok; kötü, sıkıcı, değerli olmayan e-postaları hatırlayacaktır. Ortalamanın altında e-postalar göndererek kampanyalarınızı tehlikeye atmayın.

En zor kısım, bir kullanıcının e-postanızı açmasını sağlamaktır. Genel bir kural olarak, e-postalarınızın müşterileriniz için her zaman katma değeri olmalıdır. Bu, indirim kodu, vaka çalışması veya onlara fayda sağlayacak bir şey şeklinde olabilir.

Müşterilerinize sürekli olarak yüksek kaliteli ve değerli içerik sunduğunuzda, onlarla bir ilişki ve itibar oluşturmaya başlarsınız. Bazıları e-postalarınızı sabırsızlıkla beklemeye başlayabilir. Peki abonelerinizin e-postalarınızdan memnun olduğundan nasıl emin olabilirsiniz? Onları şaşırtıcı, değerli ve ilginç hale getirin. Buradaki anahtarınız, bir e-posta göndermek için e-posta göndermemektir. Yalnızca yüksek kaliteli ve becerikli bilgiler sunmalısınız.

Başarılı E-posta Pazarlama Denklemi: Yazdığınız e-postanın değeri ne kadar yüksek olursa, aboneleriniz o kadar sadık olacak ve e-posta açma oranlarınız artacaktır.

9. Biraz mizah sağlayın

Mizahın, yabancı insanlar arasında bile güçlü ve daha kişiselleştirilmiş bağlantılar geliştirmeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Öyleyse neden bu uygulamayı e-posta pazarlamanıza dahil etmiyorsunuz? Kişisel, eğlenceli içerikler okuyucuların zihninde kalıcı oluyor.

Komik biri olmadığınızı düşünüyorsanız, bu fikir size biraz korkutucu gelebilir. Ancak, endişelenmenize gerek yok. Abonelerinizin dikkatini çekmek için mizahta ustalaşmanın anahtarı, abonenizi gerçekten tanımaktır. Sevdiklerini ve hoşlanmadıkları şeyleri biliyorsanız, onlarla ilgili bir şaka yapmak çok daha kolay olacaktır. Bu davranış biçimi ile abonenizi çok daha kişisel kılmış olursunuz.

Okuyucularınızın dikkatini çekmek için şirketinizle veya popüler kültürünüzle alakalı bir GIF veya komik mem bile kullanabilirsiniz ve gerçekten komik olduğunu düşünüyorsanız, müşterilerinize şakası olan bir video bile gönderebilirsiniz.

10. Mobil kullanıcıları asla unutmayın

Günümüz teknolojisi artık avucumuzun içine girdiğine göre, e-postalarınızı da mobil uyumlu tutmayı unutmamak çok önemlidir. litmus.com’a göre, 2018’de mobil açılışlar, tüm e-posta açılışlarının %46’sını oluşturuyor.

Mobil kullanıcılarınızı ihmal edemezsiniz! Buradaki ipucu, tüm e-postalarınızın mobil uyumlu, yani duyarlı biçimlendirme ve yükleme olduğundan emin olmaktır. Ancak, mobil ekranların bir masaüstünden daha küçük olduğunu da göz önünde bulundurun, bu nedenle konu satırları yarıya indirilebilir veya tamamen görüntülenemeyebilir.

Mobil biçimlendirme için birkaç püf noktası:

• Biçimlendirmeyi 600 pikselin altında basit (tek sütunlu) tutun.
• Daha büyük bir yazı tipi kullanın – küçük yazı tiplerini mobil cihazlarda okumak zordur.
• Görüntülerin görüntülendiğini varsaymayın (Android varsayılan olarak görüntüleri kapatır). Onlarsız iyi göründüğünden emin olun.
• Yükleme süresini azaltmak için daha küçük resimler kullanın.
• Büyük bir harekete geçirici mesaj butonu kullanın; daha büyük butonlara parmakla dokunmak daha kolaydır.
• İki bağlantıyı yan yana veya üst üste koymayın. Bu şekilde, kullanıcı yanlışlıkla yanlış olana dokunmaz.

11. Temiz bir e-posta listeniz olsun

Temiz bir e-posta listesine sahip olarak, e-postalarınızın istenen gelen kutularına ulaşmasını sağlarsınız. Büyük bir şirketseniz veya yakın zamanda bir e-posta listesi satın aldıysanız, temizlemeniz gerekir. Temiz bir liste ile e-postalarınızın teslim edileceğini garanti edebilirsiniz. Herhangi bir kampanyadaki ilk adım, göndermeden önce e-posta listelerinizi temizlemektir.

Yazım hataları veya sahte e-posta adresleri içeren birçok liste eski. Temiz olmayan bir listeye e-posta göndermeye başlarsanız, IP adresinizi kara listeye alınması ve Spam klasörüne düşme riskiyle karşı karşıya bırakabilirsiniz. Harika bir e-postanız olduğunda, onu geçerli e-posta adreslerine göndermeniz gerekir.

Tüm bu ipuçları, e-posta açma oranlarınızı artırmanıza yardımcı olabilir, ancak hemen bir geri dönüş görmezseniz asla cesaretiniz kırılmasın. E-posta pazarlaması bir tango gibidir, kendinize ve abonelerinize, aboneleriniz için en iyi taktikleri bulmak ve ayarlamak için biraz zaman verin.